Hülya Koçyiğit, Trt 2 ekranlarında Orhan Gencebay’ı ağırladı! "Berhudar ol" dedemden bana hatıra...

Hülya Koçyiğit ve Orhan Gencebay, su gibi akıp giden “Film Gibi Hayatlar” programında bir araya geldi. Koçyiğit’in sunumuyla her Pazar TRT 2 ekranlarında seyircisiyle buluşan Türk Sineması’nın hazinelerinin ağırlandığı programda Gencebay, bütün samimiyetiyle Koçyiğit’in sorularını yanıtladı.

Gencebay’ın dilinden düşürmediği "Berhudar ol" deyiminin sırrı da programda ortaya çıktı. “Berhudar ol”u Gencebay, 16 yıl askerlik yapan Hüseyin dedesinden kendisine emanet kaldığını belirtti. Gencebay, “Dedem, küçükken bana hep '“Berhudar ol Orhan' derdi. Anlamını bilmezdim, sonradan öğrendim ki iki kelimeden oluşuyormuş “Ber” ve “Hüda” farsça iki kelime “Ber” üstünde yanında demek “Hüda” Allah demek. Allah seninle olsun, Allah’a emanet ol anlamına geliyormuş, muhteşem bir deyim” dedi.

Annem Yunus Emre’nin dişisiydi

Çocukluk yıllarını konuşurken Gencebay, annesini Yunus Emre’nin dişisine benzetti ve annesinin söylediği üç kelimenin kendisine miras olarak kaldığını ve bu sözlerin barış sözleri olduğunu söyledi; bu üç kelime: Olabilir, haklısın, doğrudur. Gencebay’ın annesi ile konuşup anlaşıp 8 yaşında evi terk edip 3 sokak sonra geri döndüğünü anlattığı anlarda ise kahkahalar havada uçuştu.

“7 Yaşında Aşık Veysel’i dinlerdim”

6 yaşında notayı öğrendiğini söyleyen Orhan Gencebay müziğe ilk mandolinle başladığını, 7 buçuk yaşında bağlamaya sarıldığını ve “Ne zaman Aşık Veysel’i dinlesem gözlerimi kapar, her şeyi bırakır Veysel babamıza konsantre olurdum” sözlerini Koçyiğit şaşkınlıkla dinledi.

“Şöhret olmayı hiç istemedim”

Şöhret olmayı hiç düşünmediğini belirten Orhan Gencebay, ilk 45’liğini nasıl yaptığını da şöyle anlattı:

“Ben şarkı söylemeyi düşünmüyordum, bütün yapımcılar bana teklifte bulunuyordu. Bir gün Mahmut Tezcan abimiz tavla oynamayı önerdi, ben de severdim tavlayı, 'Tamam' dedim. Mahmut Abi ‘Sen beni yenersen ben sana bir takım elbise alacağım, ben seni yenersem sana bir 45’lik yapacağım’ dedi. 'Peki' dedim, oynadık, yendi beni. Söz bizde namustur, bir ay sonra yaptık 45’liği, acayip ilgi gördü, çok sevdi halkımız. Mahmut Abi geldi 'İkinci 45’liği yapalım' dedi, 'Yok abi ben şöhret olmak istemiyorum, sana söz verdim diye yaptım' dedim. Yedi ay yapmadım, müzikte başarılı olmak hedefimdi ama şöhret olmayı istemedim, mutfakta olmayı seviyordum. Daha sonra rahmetli Ali Avaz geldi, yapım firması kurmuş, zor durumdaymış, bana '45’lik yapar mısın?' dedi, biz de rica geri çevrilmez kabul ettim ve devamı geldi.”

Gencebay’ın Koçyiğit'in sorularını tüm içtenliğiyle cevapladığı Film Gibi Hayatlar sımsıcak bir programla daha evlere konuk oldu. Türk Sineması’nın hazinelerinin ağırlanmaya devam edildiği, Hülya Koçyiğit’in sunumuyla “Film Gibi Hayatlar” her Pazar saat 12.00’de TRT2’de.