Bülent Ersoy'un ortalığı ayağa kaldıran kürküne gelen eleştirileri, öyle sanıyorum ki herkes duymuştur artık.
Sokakta herhangi bir kişiyi çevirip sorsanız "benim haberim yok ne olmuş" demez sanırım...
Bülent Ersoy'a gelen ünlü eleştirilerinden en çok 2 kişi konuşulmuştu. Biri Doğa Rutkay, diğeri ise Burçin Terzioğlu. Terzioğlu'nun cümleleri şöyleydi: "Siz de kürk giyiyor ve kürk giyenlere sıcak bakıyor olabilirsiniz, ama muhtemel kürk sektöründeki vahşeti bilmiyorsunuz. Bir kürk manto için en az 50-60 hayvanın katledildiğini, çiftliklerde üst üste kafeslerde aç bırakıldıklarını bilmiyorsunuz. Bunları bilip de halen kürk giymeye devam ediyorsanız, ciddi bir vicdan sorununuz olduğunu söylemek mümkün"
www.temizmagazin.com un stajyer editörü Emre, Burçin Terzioğlu'nun bu açıklamalarının ardından Terzioğlu'nun 2 fotoğrafına ulaşıyor. Bunlardan birisi kürk yelekli olan, diğeri ise devekuşu tüyünden bir sarı etek.
Haberi de hem www.temizmagazin.com a, hem de İnstagram sayfamıza yapıyorlar.
Sarı eteği, yani devekuşu tüyünü bilmeyenler için açayım. Ömür Gedik ile Gülşah Saraçoğlu'nu karşı karşıya getiren bir tüy bu devekuşu tüyü. Google'a isimlerini yazınca bile haberlere rahatlıkla ulaşırsınız, Ömür Gedik "kürk" diye tutturunca, Gülşah Saraçoğlu'nun "sen de giyiyorsun" dediği tüyler bu. Yani asla, sahtesi yapılamıyor; çünkü devekuşu tüyü son derece hafif ve özel bir tüy. Ne yazık ki, moda sektöründe çok sıkça kullanılıyor.
İşte Burçin Terzioğlu'da bu tüylerden yapılan eteği kullanıyor. Giyip poz veriyor.
Bir diğer fotoğrafı ise bir mavi yelekle.
O yelek de gerçek kürkle hazırlanmış bir yelek.
Büyük ihtimalle de tavşan kürkü.
Bu sektördeki herkes şıp diye ne kürkü olduğunu söyler zaten.
Asla imitasyon değil.
Yani Burçin Terzioğlu'nun üzerinde yakalayabildiğimiz 2 kürk var.
Bilinçsiz giyebilir.
Farkında olmamış olabilir diye, iyi niyetli düşünebiliriz.
Bu kadar hayvansever olduğunu düşündüğümüz, hayvan haklarını savunan bir kadın niye yalan söylesin ki, bilmeden giymiştir diyebiliriz.
Devekuşu tüyünden sarı eteğe gelince, bu sektörün inceliklerini bilmeyenler o tüylerin gerçek tüy olmadığını bile düşünebilirler. Çünkü ben de Ömür Gedik & Gülşah Saraçoğlu tartışmasına kadar, o tüylerin devekuşu tüyünden, devekuşları yaşarken üzerlerinden yolunduğunu, sonra da moda dünyası için boyandığını ve öyle kullanıldığını bilmiyordum. O tartışmayla öğrendim!
AMA...
Ama hiç işin yokmuş gibi, www.temizmagazin.com un İnstagram sayfasını, kendi profilinden engellersen, o zaman ben hiç iyi niyetli düşünmem.
Burçin Terzioğlu, İnstagram sayfamızı bu haber üzerine, kendi profilinden engelliyor.
Diyeceksiniz ki çok mu önemli?
Hayır, çok önemli değil!
Ama tuhaf ve komik.
"Bilmeden giydim" diyebilirsin, "dizide dikkat etmemişim "diyebilirsin, "styling getirmiş kendi ürünüm değil, bundan sonra dikkatli olurum" diyebilirsin, ama kalkıp da haberi yapan sayfaya gidip, sağ üst köşeye tıklayıp, engelle işlemini yaparsan, o zaman ben de derim ki:
"Ben neden yanlışlıkla bu kürkleri, devekuşu tüylerini giymiyorum?"
"Bu kürkleri Bülent Ersoy giyince mi hayvanlara üzülüyorsunuz, siz giyince bu hayvanlara üzülmüyor musunuz?"
"Sizin giydikleriniz hep sahte, Bülent Ersoy'un giydikleri mi gerçek?"
İNSTAGRAM SAYFASINI ENGELLEYİNCE KÜRK GİYMEMİŞ Mİ OLUYORSUN?
Ya da bir diğer ve son soru:
İnstagram sayfasını engelleyince, bu kürkleri giymemiş mi oluyorsun?